Mustafa Kemal Atatürk, ömrü boyunca yaklaşık 4000 kitap okumuştur. DÖRT BİN.
57 yıllık ömrü düşünürsek, her 5 günde 1 kitap bitirmiştir.
Düşünebiliyor musunuz? Teknolojik kolaylıklardan çok çok uzak olunan o dönemde, hem de vatanını kurtarmak için savaşırken okumuş bu kadar kitabı.
O'nun okuduğu kitapların bırakın yarısını, onda birini bile okumamışken, O'nun getirmiş olduğu alfabe ile O'na hakaret eden yobazları her yerde görüyor olmamız sizce de trajikomik değil mi?
T.M.
11 Mart 2018 Pazar
Özgecan Aslan
“Korkardım ben anne ufacık bir çakmaktan
Yaktılar bak beni, hiç acımadan
Yapmayın, etmeyin beni ölüme itmeyin
Çok gencim ben daha, bırakın gideyim.”
Yaktılar bak beni, hiç acımadan
Yapmayın, etmeyin beni ölüme itmeyin
Çok gencim ben daha, bırakın gideyim.”
24 Kasım 2014 Pazartesi
Kitap Tavsiyesi
John Verdon'un 2010 yılında yazdığı ilk romanı ; Aklından Bir Sayı Tut . Roman emekli cinayet dedektifi David Gurney hakkında bir polisiyedir . Okunmakta geç kalınmış bir kitap olduğunu daha ilk sayfalarda farketmem kitabı daha da heyecanlı bir hale getirdi benim için .
8 Eylül 2014 Pazartesi
çArşı
.
Soma maden ocağı faciasında 576 yetim çocuğa yardım götüren, günlerce acılı ailelerin yanında kalan çArşı...
.
Van depreminde çocuklar üşümesin diye varını yoğunu sahaya atıp protesto eden ve yine kamyonlarla koli koli yardım götüren çArşı...
.
Sokak hayvanları ve barınak hayvanları için kampanya düzenleyip yüzlerce kedi-köpek kulübesi yapan çArşı...
.
Lösev'e destek olan ve her yıl yardım yapmaktan, Lösev'in kampanyalarını desteklemekten geri kalmayan çArşı... En son "bir tuğla da sen koy" kampanyasına destek verdi ve hala da kampanya sürüyor...
.
19 Mayıs, 23 Nisan, 9 Eylül, 18 Mart, 10 Kasım gibi hiç bir önemli günü atlamayan ve Çanakkale Şehitliğine, Anıtkabir'e otobüs kaldıran çArşı...
.
Şehidini unutmayan çArşı...
.
Nükleere karşı cesurca karşı duran çArşı...
.
Otizimli çocuklar için 35 okula yardım gönderen çArşı...
.
Çevreyi ve doğayı korumak adına kampanya düzenleyip binlerce fidan diken çArşı...
.
Manavgat Ormanını tekrar yeşillendirip doğaya kazandıran çArşı...
.
Plastik kapakları toplama kampanyasıyla yüzlerce engelli (!) vatandaşımıza tekerlekli sandalye hediye eden çArşı...
.
Gazzedeki çığlıklara karşı sessiz kalmayıp oraya da yardım gönderen çArşı...
.
28 kişi tarafından tecavüz edilen ve "rızası var" denilip ceza indirimine gidenlere karşı adalet arayışında yürüyüşler yapan çArşı...
.
Evladının cesedini çuvalla taşıyan babanın yanında olan çArşı...
.
vs.vs.vs.
.
Ve şimdi Gezi olaylarından dolayı, hükümete karşı darbe girişiminde bulunduğu iddiası ile suçlanan çArşı liderlerinden Cem Yakışkan için "müebbet hapis" isteniyor.
Yorum sizlerin...
Etiketler:
beşiktaş,
cem yakışkan,
çArşı
0
yorum
13 Ağustos 2014 Çarşamba
Adam Gibi Adam: Süleyman Seba
Süleyman Seba kim midir?
Aynı uçakta rakip taraftar olduğu için şampiyonluk kutlamasını yaptırmayan adamdı.
"Şerefli ikincilikler şampiyonluklardan daha önemlidir" diyerek Şerefli bir insan olmayı öğütleyen bir insandı.
"BEŞİKTAŞ için bir şeyler yapmak istiyorsanız, kimsenin adamı olmayın." diyebilecek kadar cesur bir adamdı.
Her şeyden önce Adam Gibi Adam'dı...
"İyi insan olmadan iyi BEŞİKTAŞ'lı olunmaz.." demişti.
Sözleri bize miras kaldı.
Aynı uçakta rakip taraftar olduğu için şampiyonluk kutlamasını yaptırmayan adamdı.
"Şerefli ikincilikler şampiyonluklardan daha önemlidir" diyerek Şerefli bir insan olmayı öğütleyen bir insandı.
"BEŞİKTAŞ için bir şeyler yapmak istiyorsanız, kimsenin adamı olmayın." diyebilecek kadar cesur bir adamdı.
Her şeyden önce Adam Gibi Adam'dı...
"İyi insan olmadan iyi BEŞİKTAŞ'lı olunmaz.." demişti.
Sözleri bize miras kaldı.
29 Temmuz 2014 Salı
Adı:AYLİN
Ayşe Kulin'in yazdığı ve AylinDevrimel'in hayatını anlatan , okuması çok zevkli ,tabiri caizse bir çırpıda biten bir kitap.Benim gözümde ADI:AYLİN;
*Bir kadının istediği herşeyi başarabileceğinin kanıtı,
*Yer yer hayran olduğum yer yer "yok artık" dediğim
,etkilendiğim,1günde bitirdiğim ama katilin
bulunamamasına öfkelendiğim kitap...
*Aylin;
Asker,anne,prenses,dr.psikolog,iyi bir eş olan yetenekli ve
girdiği her ortamda hayranlıkla bakışları üzerinde
toplayan,soyadı önemli olmayan kadın.
*Okuduktan sonra aslında hiçbirşey için geç kalınmamış
olduğunu hissetiğim kitap.
*Gerçek bir yaşam öyküsünü anlattığı için sürükleyici bir
yönü olan kitap.
"Aylin Radomisli Cates, 19 Ocak 1995 Perşembe günü, evinin bahçesinde, o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından, kendi arabasının altında ölü bulundu. Üstünde ve etrafta nasıl öldüğüne dair hiçbir iz yoktu. Bir hırsızın saldırısına uğramış değildi. Bir katille boğuşmamıştı. Elbisesi yırtılmamış, tırnakları kırılmamıştı. Çorapları bile kaçmamıştı. Kaptıkaçtı tipi arabası, parke taşı döşeli dümdüz avluda, aklın alamayacağı bir nedenle kayarak, dört parmak yüksekliğindeki seti atlamış, meyil aşağı inmiş, ön tekerlekleri yolda, arka tekerlekleri duvara takılı durmuştu. Aylin, arabanın altına çaprazlamasına girmiş, sırtüstü yatıyordu. Üstünde abiye bir gri döpiyes, yakasında yarım ay biçiminde bir elmas broş, parmağında tek taş yüzük vardı. Otopsi raporuna göre, iki gün önce, Salı gecesi ölmüştü.
Türkiye'nin tartışmasız en ünlü kitaplarından biri Adı: Aylin, prenseslikten Amerikan ordusuna uzanan baş döndürücü bir hayatın romanı..."
*Bir kadının istediği herşeyi başarabileceğinin kanıtı,
*Yer yer hayran olduğum yer yer "yok artık" dediğim
,etkilendiğim,1günde bitirdiğim ama katilin
bulunamamasına öfkelendiğim kitap...
*Aylin;
Asker,anne,prenses,dr.psikolog,iyi bir eş olan yetenekli ve
girdiği her ortamda hayranlıkla bakışları üzerinde
toplayan,soyadı önemli olmayan kadın.
*Okuduktan sonra aslında hiçbirşey için geç kalınmamış
olduğunu hissetiğim kitap.
*Gerçek bir yaşam öyküsünü anlattığı için sürükleyici bir
yönü olan kitap.
"Aylin Radomisli Cates, 19 Ocak 1995 Perşembe günü, evinin bahçesinde, o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından, kendi arabasının altında ölü bulundu. Üstünde ve etrafta nasıl öldüğüne dair hiçbir iz yoktu. Bir hırsızın saldırısına uğramış değildi. Bir katille boğuşmamıştı. Elbisesi yırtılmamış, tırnakları kırılmamıştı. Çorapları bile kaçmamıştı. Kaptıkaçtı tipi arabası, parke taşı döşeli dümdüz avluda, aklın alamayacağı bir nedenle kayarak, dört parmak yüksekliğindeki seti atlamış, meyil aşağı inmiş, ön tekerlekleri yolda, arka tekerlekleri duvara takılı durmuştu. Aylin, arabanın altına çaprazlamasına girmiş, sırtüstü yatıyordu. Üstünde abiye bir gri döpiyes, yakasında yarım ay biçiminde bir elmas broş, parmağında tek taş yüzük vardı. Otopsi raporuna göre, iki gün önce, Salı gecesi ölmüştü.
Türkiye'nin tartışmasız en ünlü kitaplarından biri Adı: Aylin, prenseslikten Amerikan ordusuna uzanan baş döndürücü bir hayatın romanı..."
Etiketler:
Adı:Aylin,
Aylin,
Ayşe Kulin,
roman
0
yorum
MENEKŞE KOKULU HİKAYELER
D&R da çok satanlar kategorisinde gözüme çarpan bu kokulu kitap birbirinden güzel , içimizi ısıtan ve hayata farklı bakış açılarıyla bakmamıza yardımcı olan 69 hikayeden oluşuyor. Okurken zaman zaman hüzünlendiren ama her hikayenin sonunda içime huzur katan bu kitabı 1 günde bitirdim.
Sıradaki kokulu kitabım bu hikayelerin devamının yer aldığı ; PAPATYA KOKULU HİKAYELER ...
Beyoğlunun En Güzel Abisi - Ahmet Ümit
"Polisiye romanlarda Türkiye’de en fazla tanınan yazarlardan biri olan Ahmet Ümit yeni romanı olan Beyoğlunun En Güzel Abisi romanı ile okurlarını bu kez İstanbul’un Beyoğlu semtinde bir dramın içine sokuyor.
İstanbul’un en gözde yerlerinden bir tanesi olan Beyoğlu Tarlabaşı’nın değişen yüzünü aktardığı romanda işlenen bir cinayet sonrası ortaya çıkan gerçeklerin karanlık yüzü anlatılıyor."
İnternette bu kitap hakkında birçok olumlu yazılarla karşılaşabilirsiniz. Çünkü yazar,okuyucunun kitabı okurken o anı neredeyse size yaşatmak istediği bir üslupla yazmış. Yazarın yalın , anlaşılır , keyifli bir konuşma dili kullanarak yazdığı bu roman , polisiye roman kategorisinde bir adım daha öne çıkmaktadır.
Son olarak ; buradan Cennetin Çocuklarına selam olsun. #geziparkınıunutturma
Kitabı okurken katilin kim olduğunu merak etmek , her anlatılan kişide "kesinlikle katil bu" dediğimiz okumaya devam ettiğimizde ise "yok ya bu olamaz" dediğimiz anlar hayli fazla.Aslında yazarın bu kitabı,katilin kim olduğunun yanısıra İstanbul' da yaşayanların ve tekin yer değil diye adlandırdıkları Tarlabaşı'nın gizli gerçeklerini gözler önüne seriyor. Bunun yanı sıra kitabındaki belkide çok göz önünde olmayan karakterleri gezi olayları ile bağdaştırması kitabın ilginçliğini ve gerçekliğini bir kez daha bizlere anlatıyor. Kitabı okurken ,geleceğin aydınlarına yapılan bu acımasız müdahaleyi hatırlamak bir kez daha acıttı canımı...
Tam bitti diyerek kitbın sonuna geldiğimde aslında hiçte ummadığımız zamanlarda hayatın bize göstermiş olduğu yolları farketmemiz gerektiğini anladım . Bu roman benim için kitaptan ziyade bir yol gösterici oldu.
Sizlere burada kitabın özetini yazmayacağım,bunun yerine alıp okumanızı tavsiye edeceğim..
İstanbul’un en gözde yerlerinden bir tanesi olan Beyoğlu Tarlabaşı’nın değişen yüzünü aktardığı romanda işlenen bir cinayet sonrası ortaya çıkan gerçeklerin karanlık yüzü anlatılıyor."
İnternette bu kitap hakkında birçok olumlu yazılarla karşılaşabilirsiniz. Çünkü yazar,okuyucunun kitabı okurken o anı neredeyse size yaşatmak istediği bir üslupla yazmış. Yazarın yalın , anlaşılır , keyifli bir konuşma dili kullanarak yazdığı bu roman , polisiye roman kategorisinde bir adım daha öne çıkmaktadır.
Son olarak ; buradan Cennetin Çocuklarına selam olsun. #geziparkınıunutturma
Kitabı okurken katilin kim olduğunu merak etmek , her anlatılan kişide "kesinlikle katil bu" dediğimiz okumaya devam ettiğimizde ise "yok ya bu olamaz" dediğimiz anlar hayli fazla.Aslında yazarın bu kitabı,katilin kim olduğunun yanısıra İstanbul' da yaşayanların ve tekin yer değil diye adlandırdıkları Tarlabaşı'nın gizli gerçeklerini gözler önüne seriyor. Bunun yanı sıra kitabındaki belkide çok göz önünde olmayan karakterleri gezi olayları ile bağdaştırması kitabın ilginçliğini ve gerçekliğini bir kez daha bizlere anlatıyor. Kitabı okurken ,geleceğin aydınlarına yapılan bu acımasız müdahaleyi hatırlamak bir kez daha acıttı canımı...
Tam bitti diyerek kitbın sonuna geldiğimde aslında hiçte ummadığımız zamanlarda hayatın bize göstermiş olduğu yolları farketmemiz gerektiğini anladım . Bu roman benim için kitaptan ziyade bir yol gösterici oldu.
Sizlere burada kitabın özetini yazmayacağım,bunun yerine alıp okumanızı tavsiye edeceğim..
10 Temmuz 2014 Perşembe
Ekmek İçin...
Seçim ile ilgili bir şeyler yazmak istemesem de Ekmeleddin İhsanoğlu'nun sloganını açıklamasından sonraki okuduklarımdan dolayı yazma gereği duydum. Çünkü; ağza alınmayacak şeylere karşı gülüp geçmek fıtratımda yok
"Ekmek için Ekmeleddin" sloganını saçma bulanlar:
adam "sevgi ekmek"ten, "barış ve huzur ekmek"ten bahsediyor.
Hadi diyelim düz mantık düşündünüz. Yani sloganı sadece "ekmek" olarak anlayanlara sözüm:
Ekmek; nimettir, topraktır, işçidir, çiftçidir, üreticidir, Soma'daki madencilerin aşıdır, yoksulların yeri gelip bulamadığı, bulduğunda da altın değerinde olan yemeğidir. Ekmek, Berkin Elvan'dır. Berkin Elvan ekmek almaya giderken öldürüldü değil mi? O zaman bırakın da Ekmeleddin İhsanoğlu "sevgi ekmek" için çabalasın. İhtiyacımız olan şey KAVGA değil HUZUR...!
(Dipnot: CB adayı ile ilgili burada bir görüş belirtmedim. Bu yazıda sadece sloganla dalga geçenlere bir kaç bişey söyledim. Ağza alınmayacak sözler söyleyenleri burada paylaşmıyorum, merak eden biraz araştırsın.)
"Ekmek için Ekmeleddin" sloganını saçma bulanlar:
adam "sevgi ekmek"ten, "barış ve huzur ekmek"ten bahsediyor.
Hadi diyelim düz mantık düşündünüz. Yani sloganı sadece "ekmek" olarak anlayanlara sözüm:
Ekmek; nimettir, topraktır, işçidir, çiftçidir, üreticidir, Soma'daki madencilerin aşıdır, yoksulların yeri gelip bulamadığı, bulduğunda da altın değerinde olan yemeğidir. Ekmek, Berkin Elvan'dır. Berkin Elvan ekmek almaya giderken öldürüldü değil mi? O zaman bırakın da Ekmeleddin İhsanoğlu "sevgi ekmek" için çabalasın. İhtiyacımız olan şey KAVGA değil HUZUR...!
(Dipnot: CB adayı ile ilgili burada bir görüş belirtmedim. Bu yazıda sadece sloganla dalga geçenlere bir kaç bişey söyledim. Ağza alınmayacak sözler söyleyenleri burada paylaşmıyorum, merak eden biraz araştırsın.)
Etiketler:
cb,
cumhurbaşkanlığı,
ekmek,
ekmekiçinekmeleddin,
ekmeleddin,
seçim
0
yorum
7 Temmuz 2014 Pazartesi
Bazen Hüzünlenirsin.
Öyle bir an gelir ki yüreğindeki o cıvıl cıvıl renklerin hepsi gri olur . Öyle bir hüzün kaplar ki içini sadece bakarsın, bomboş bakarsın . Bütün bildiklerin yokolmuş ve sende içinde kayboşmuş gibisindir. Düşünmeye, çözüm aramaya bile mecalin yoktur. Öylesine işte bomboş ve saf duygularla bakarsın. Umarsızca. Sanki bir umut beklerken bile "aman boşver" der gibi... Yinede içinde ki bütün güzel duyguları ve anıları özenle kaldırırsın rafa . Kaldırırsın ki , geri döndüğünde yine o saf ,temiz delidolu anılar ve duygularla bütün grileri renklendirmek için...
Hayatınızda ki grilerin rengarenk olması dileğiyle ... 💙💚♡♡♡💛💜💟
Hayatınızda ki grilerin rengarenk olması dileğiyle ... 💙💚♡♡♡💛💜💟
Kaydol:
Yorumlar (Atom)