Göztepeli kardeşlerim çok çok iyi bilirler nedenleri.
Bundan 5 sene önce. 20 yaşındayım. Kanka ve Rahmetli Yaser kardeşimle, Güzelyalı Sahile araçla gidiyoruz. O gün de, Kankamın ablasının nişanı var ve yetişmemiz zor başlangıca. Bizim için şuan önemli olan GÖZTEPEmiz dedik ve devam ettik.
gittiğimde gözlerime inanamadım. Binlerce kişi... Ne yapıyordu ki ? Herkesin elinde bayraklar, pankartlar, meşaleler... Pankartın birinde; "EN KÖTÜ GÜNÜNDE , EN BÜYÜK OLMAK, GÖZTEPELİ OLMAK..." yazıyordu ki hiç unutmam...
Biz amatöre düşen bir takımdık. Daha doğrusu, bizim üzerimizden nemalananlar yüzünden o hale gelen, son maçında Alsancak stadında, 150 biletli seyirciye oynamak(ki oradaydım), transfer yasakları, 18 trilyon(o zamanın parası) borç, vs. vs. vs.
O kadar çok şey var ki anlatılacak...
Stadda, açık tribünde cebimizdeki harçlıkları poşete atıp Kaptan Birant' a verdiğimiz günü nasıl unuturum.
Neyse biz gelelim 2 Eylül akşamına.
Güzelyalı köprüden geçerek, parkın önünden Gürsel Aksel Tesislerine doğru harekete geçtik. Tabi polisler falanda var. Caddeden geçerken, kulüp binasına gelmeden, solda 3 veya 4. kat olması lazım, bir teyze var... Eminim o teyzeyi herkes görmüştür. Kadın hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Onu gören ben dahil herkes ağlamaya başladı, kimi sustu tezahürat boğazına düğümlendi. Kimi oturdu bi köşeye kaldı öylece.
2 Eylül günü demek bir Göztepeli için, İsyan ateşinin yandığı gün demek. Armasına sahip çıktığı gün demek.
biz o 2 eylülde orada olmasaydık, şuan Göztepe Arması için kimse kılını kıpırdatmayacak, kendi haline terkedilecek olurdu. Biz bu günlere kolay gelmedik.
Kulüp, zaten bir isyanla kurulmuştur. Göztepe tarihinin en önemli noktasıdır belkide. 1925 te ilk isyan, 2006 da 2. isyan... İyi ki oraya binlerce kişi gelmiş ve bazı kişilerinin dikkatini çekip, kulübün bu günlere gelmesinde bir pay edinmişiz. Şuan kulüp bu haldeyse 2 Eylül sayesindedir.
2 Eylül, ŞANdır ŞEREFtir.
Kutlu olsun İsyanımızın 5. yıl dönümü...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder